Tam olarak bu sitenin adını hatırlamaya çalışırken aklıma trajikomik anlarımdan biri geldi.
24 yaşıma kadar kendime yaptığım türlü eziyetlerden bir tanesi..
Dışarda korkunç bir yağmur var, onun sesini dinlemektense durdum güzel bir şarkı ile, yıllar sonra tekrar dinlemek istediğim online yağmur sesini dinlemek istedim. İkisini bir arada yapmak favorimdi.
Hatırladığım şimdi komik olan şey ise, bu siteyi eski erkek arkadaşımdan öğrenmiştim. Karadenizli olan ruhum, dünya üzerinde en sakinleştirici ses olarak belirlediği yağmur sesine tapıyor, yağmura aşık. Yağmuru aşırı aşırı seviyorum.
Ve yıllar sonra nedense bunu online olarak hiç yapmadığımı hatırladım. Taktım kulaklıları, bunları yazarken bir yandan yeni bir şarkıcı avına çıkmış, bir yandan da bana çok iyi gelen yağmur sesini açacaktım ki, uzunca baktım gugula. Dedim yahu neydi bu websitenin adı. Sonra nedense birden aklıma bunun eski erkek arkadaşıma mesaj atmak için şahane bahanelerden biri olduğu geldi.
Eski erkek arkadaşa mesaj atmak için harika bir bahane..
“Selam napıyorsun? Yahu neydi şu canlı yağmur şeysi websitenin adı?“
Ne kadar yaratıcı ve çaresizmişiz.
Neden ayrılınca mesaj atma gayretini gösteriyoruz ki?
Ben ayrılmayı hiç beceremedim bugüne kadar. Korkunç gururum, klasik türk yapım beni hep kovalamıştı.
Ayrılmaya karar verdiysen, bir daha bahanen ne olursa olsun mesaj atma kardeşim.
Ayrılmak istemediysen de git adam akıllı topla ilişkini.
Herhangi bir duygunun kölesi, melankoliği olmak zorunda değilsin.
Bunu ne kadar geç anlamışım..
Demem o ki, acıyı sevme.
Sevgini daha güzel şeylere ver..
