top of page

Minimalizm denince yanlış yorumlananlar

Bir minimalizmdir gidiyor bu sıra. Her yerde bilimum hareketler görmeye, söyleşiler duymaya başladım. Nitekim bunu bile moda haline getirip, bundan dem alan insan sayısı da bununla paralel ilerliyor.

Minimalizm denilince akla ilk gelen şey çoğunlukla az esya az tüketim üzerine oluyor. Aslında böyle bakınca bir sıkıntı yok.

Bu yazıya öncelikle bu kısımdan başlamak istiyorum.

Minimalizm denilince iki tane tshirtün, iki pantolonun olsun, alışveriş yapma anlamına gelmez.

Hayatta odak noktasını düzenleme üzerine oluşturulmuş bir formdur minimalizm.

Genelde kalabalıktan dolayı sürekli odak noktamızı kaybedip, günün sonunda da yatağa yapmak istediklerimizin yarısını yapmış olarak gidince, o içine oturan his ile savaşan bir formdur.

Bilinçli tüketimi, neyi sevip sevmediğini, nelerin sende çokça vakit aldığını, neye daha kaliteli odaklanmak istediğini tespit etmek ve sabitlemektir.

Böyle bir sisteme yaklaşmak istediğinizde, illaki dolabınızın yarısını bağışlamanız veyahut atmanız gerekmez. Artık alışveriş yapmayacaksınız da demek değildir.

Biraz daha açalım hadi konuyu.

Son zamanlarda alım gücü arttıkça zengin fakir gibi bir ayrım kalmamaya başladı. Kimin fakir kimin zengin olduğunu söyleyemediğin gibi, işin kötüsü, alım gücü zayıf insanlar, çektikleri kredilerle, borçlarla ya da belki boğazından kısıp gene de istediği arabayı almasıyla istediği tarzda hayatı yaşadığını zannedebilmektedir.

İnsan psikolojik olarak hep bir baskı altındadır. Hayatta kalma savaşındadır. Bunlar bilincin dışında kontrolsüz gelişen, senin hayvani ve fakat doğal yönlerindir. Günümüz dünyası da bu savaşımdan ibaret alma isteği olgusunun sonucudur. Buraya kadar bir sorun yok gibi, ancak o marka arabaları almazsanız, bu marka cep telefonları kullanmazsanız, şu mekanda yemek yemezseniz toplum tarafından hazırlanmış etiketleriniz vardır, ,üstelik dışlanma ihtimaliniz de. İşte sıkıntı burada ucunu göstermeye başlar.

Telefon örneğinden devam etmek gerekirse, böyle bir çağda akıllı telefon kullanmak gayet faydalıdır, elbet tabii doğru kullanılabilirse. Çin’de telefonum üzerinden cüzdan taşıyıp, taksi çağırıp, sinema bileti alıp, navigasyon ile çok rahat ulaşımımı kendi başıma sağlayabiliyorsam eğer, hayatımı kolaylaştırıyorsa, nitekim bundan bir bahis yoktur. Bunlar için bir akıllı telefona ihtiyacınız vardır ama paranız yoksa Iphone’a ihtiyacınız yoktur. Iphone marka telefon zaten artık eski popüleritesini kaybetmesine rağmen son zamanlarda sözüm ona son çıkan versiyonu almak için, çılgına dönen insanlara yönelik aslında bu ürkmüş tutumum.

Herkes her şeye sahip olabiliyor, fakat Nasıl kısmıyla kimse ilgilenmiyor.

Tamamen odak noktası zayıflamış, belki de kopmak üzere şu durumda.

Minimalizm ile, hayatınızdaki şeyleri bir gözden geçirmeniz, kendi ihtiyaçlarınızı belirleyip, insanlar dahil olmak üzere, enerjinizi, gücünüzü etkileyen her şeyi düzene sokmaktır. Daha net bir şekilde, kendinize daha çok yaklaşıp, o hep şikayet ettiğiniz şeylere sonunda bir çare bulmaktır. Hayatın çok yüklü olduğunu zannettiğiniz yerlerde yükü bir çırpıda atıvermektir. Dolabınızdaki kıyafetlerinizle enerji kurup, olmayanları elden çıkartmaktır. O hiç çalmadığınız keman aylardır o köşede bekliyorsa, bir gün çalarım diye bekletmekten ziyade başkasına faydası olabilmesi için hediye etmek veya satmaktır.

Bilinci açmak, başkası ne der korkusunun gereksiz olduğunu kelime anlamıyla anlamaktır.

İsterse üç kıyafetiniz olsun, kendinize zorla alışveriş yaptırtmıyorsanız, bu da bir başka eziyet methodudur. Moda ile ilgilenen, modadan son derece keyif alan ve bu aldığı keyif ile hayatını daha güzel düzene sokan bir insana, neden minimalist olmuyorsun diyemezsiniz. Kişi kendi keyif ve zevk noktasını bulduğu sürece, motivasyon dengesini kurabildiği müddetçe bunu kendi faydasına çevirebilmektedir.

Neye ihtiyacınız olduğunu anlamanız gerekiyor. Kendinizi tanımanız. Paranız az, hayat ile ilgili çok planınız var ve modaya da ilginiz var ise, bilinçle bu alışveriş çılgınlığını durdurup, hedeflere odaklanıp, hayata isyan etmeden, o gelecek günler için daha çok çalışabilme gücüdür aynı zamanda minimalizm.

Yani var ya da yok.

Ne varsa yoksa beyninde, görüşünde.

Kendinle bolca zaman geçirmen dileğiyle…


You Might Also Like:
bottom of page